- söndürmek
- gasić; kasować; tłumić; ugaszać; wygasić; wygaszać; zgasić; zniszczyć
Türkmençe-Polýakça Sözlük. 2010.
Türkmençe-Polýakça Sözlük. 2010.
söndürmek — i 1) Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek Parmağının ucuna kadar gelen alevi yere atıyor, terliğiyle basarak söndürüyor. P. Safa 2) Hava veya gaz ile şişirilmiş bir şeyin havasını veya gazını boşaltmak Çocuk balonu söndürdü. 3) mec … Çağatay Osmanlı Sözlük
hararet kesmek (veya söndürmek) — susuzluğu gidermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kireç söndürmek — kireci kullanmadan önce üzerine bolca su dökerek kalsiyum hidroksit durumuna getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahkahayı ağzında söndürmek — edep sınırlarını aşmamak için gülmeyi sınırlamak Hâlbuki hikâyesini dinleyen eşraf efendiler, birbirlerine bakarak kahkahalarını elleriyle ağızlarında söndürmeye çalışıyorlardı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
eteğiyle mum söndürmek — uygun olmayan biçimde iş yapmak, sakar olmak, üstünkörü davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönlünü söndürmek — küstürmek, kırmak, incitmek Kalpsiz bir güzelliğin, fakir teyze kızlarının hayatını kırmaktan, gönlünü söndürmekten başka neye faydası var ki! R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
üçürmek — söndürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ITFA' — Söndürmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
körüklemek — söndürmek … Beypazari ağzindan sözcükler
öçrüşmek — söndürmek, yatıştırmak.!, 233 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
öçürmek — söndürmek, yatiîtırmak, soluğunu kesmek I, 176, 177, 522bkz: üçürmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini